BEŞPARMAK DAĞLARI’NDA YANGININ İZLERİ VE DOĞANIN MUCİZESİ!
Cevdet Üzüm rehberliğinde bugün yeniden Beşparmak Dağları’ndaydık.
Sabahın erken saatlerinde başlayan yürüyüşümüzün ilk durağı, yaklaşık 5 ay önce yangınla zarar gören Sayrakçı ve Nalbantlar Mahallelerinin dağlık alanları oldu.
Yangının ardından doğanın yeniden canlanışına tanıklık ettik.
Toprakta beliren yeşil filizler, küller arasından yükselen yaşamın en güzel örneklerindendi.
Yanan ormanlık alanın ardında daha görünür hale gelen Sayrakçı Kalesi’nin izini sürdük.
Bir sonraki hedefimiz, Kisir Mahallesi’nin meşhur Kulak Kayası oldu.
Oldukça dik bir yamaç tırmanışının ardından, devasa kayanın arkasından zirveye ulaştık.
Zirveden Kisir ve Sayrakçı ovalarını izlerken doğanın güzelliğine bir kez daha hayran kaldık.
Ancak dönüş yolunda karşımıza çıkan manzara bizi derinden hüzünlendirdi.
Yaklaşık 500 yıllık olduğu söylenen devasa bir zeytin ağacı, 5 ay önceki yangında tamamen yanmıştı.
Geçtiğimiz yıl aynı yerde üç kişi o ağacı sararak fotoğraf çektirdiğimiz anlar aklımıza geldi.
Artık yerinde sadece kül olmuş gövdesi kalmıştı.
Bir yanda yeniden filizlenen hayat, diğer yanda yok olan bir asırlık miras… Beşparmak Dağları’nda bugün hem doğanın gücünü hem de kayıpların sessiz izlerini hissettik.
SÖKE OLAY