İÇİMİZDEN BİRİ; ELEKTRİKÇİLERİN GÜLEÇ YÜZLÜ BAŞKANI GÜNGÖR GÜMÜŞ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.08.2022 - 10:48, Güncelleme: 29.08.2022 - 10:48
 

İÇİMİZDEN BİRİ; ELEKTRİKÇİLERİN GÜLEÇ YÜZLÜ BAŞKANI GÜNGÖR GÜMÜŞ

ORTAK  NOKTAYI  PAYLAŞMANIN  MUTLULUĞU Doğup büyüdüğümüz yerlerden uzaklara gittiğimizde kendimizi yalnız ve kimsesiz hissederiz. Okumak için gittiysek ilk fırsatımızda ilimizden, ilçemizden kimseleri bulmaya çalışırız. Bu buluşmaları kolaylaştırmak için dernekler bile kurulur. Büyük şehirlerde gezerken "...... köyü Yardımlaşma Derneği" türünden tabelalar mutlaka görmüşsünüzdür. Söke de Karadenizliler derneğinden başka Avşarlılar kahvesi buna bir örnektir. Askerlik yapanlar için söylüyorum, ilk gittiğinizde hemşeri bulmak için kaç kişiye memleketini sordunuz? İşte tüm bu arayışların temelinde çevremizdekilerle ortak bir noktayı paylaşmanın mutluluğu yatıyor. Karşımızdaki kişiyle ortak bir noktamız olduğunda kendimizi daha rahat daha mutlu hissediyoruz. İlk tanıştığımız kişilerle ortak noktamızı bulabilmek için karşılıklı onlarca soru sorarız. Bazen karşımızdaki kişi için erken karar verir, sorulan sorulardan sıkılır, bu kişiyle benim hiç bir ortak noktam olamaz diye oradan uzaklaşırız. Herkes beni fotoğrafçı olarak tanır. Telekom geçmişimi çok az kişi bilir. Gerçek mesleğimin elektrikçilik olduğunu bilen ise 3-5 kişiyi geçmez. Geçtiğimiz günlerde Güngör Gümüş ile tanıştığımda yazımın girişindeki olayı ben de yaşadım. Karşımda meslektaşım vardı ve onunla karşılaşmak, tanışmak, konuşmak beni çok mutlu etmişti. Güngör'ün güven veren duruşu ve samimi gülümsemesinin katkısı olduğunu eklemeliyim. Güngör aslen Sökenin Sayrakçı mahallesinden. Köy yaşamında gelecek göremediği için küçük yaşta Söke'ye gelmek istemiş. Babası her defasında olumsuz yanıt vermiş ama Güngör yılmamış. Sonunda direnmenin karşılığını almış ve 13 yaşında Söke'ye gelmiş. Babası Güngör'ün okuma isteğini de olumsuz yanıtlayınca bari bir meslek edineyim düşüncesiyle Ahmet Palabıyık'ın yanında elektrikçiliğe başlamış. Bina elektriği tesisatı işlerinde önce çırak sonra kalfa olmuş. Meslekte usta olduğunu hissedince biraz da gurbet havası koklayayım düşüncesiyle Lüleburgaz doğal gaz termik santralına elektrikçi olarak başvurmuş ve askerliğe kadar burada çalışmış. Her Türk genci gibi Güngör de askerlik dönüşü evlenmiş. Evlilik macerasını anlattı. Bu macerayı kısaca anlatmam gerekirse eşini defalarca istetmesine rağmen vermedikleri için kaçırmış ve ilk başta rıza göstermeyen kayınpederinin zamanla öz oğlu gibi olmuş. İnsan usta olur da dükkan açmaz mı? Güngör dükkan açmış ama işler kesat. Evi geçindirmek o dönemlerde zor iş. Lüleburgaz doğal gaz termik santralinin inşaatını yapan firma o dönemde Irak'ta iş almış. Güngör'e yurt dışı yolları gözükmüş ve 7-8 ay Irak'ta çalışmış. O arada Irak savaşı patlamış ve Türkiye'ye dönmek zorunda kalmış. İşler yine kötü geçim yine zormuş. Irak dönüşü gümrükte Irak'ta bırakmak zorunda kaldıkları eşyalarını yazmalarını istemişler. Güngör de orada bıraktığı eşyaları bir liste halinde yetkililere vermiş. "Bir gün dükkanda oturuyorum bağ kur, sigorta, kira borçlarını nasıl öderim diye düşünürken postacı sarı bir zarf getirdi. Biz de sarı zarf pek hayra yorulmaz. Kalbim hızlıca çarpmaya başladı. Zarfı hem açmak istiyorum hem de açmaya korkuyorum. Sonunda tüm cesaretimi topladım ve zarfı açtım. Zarf merkez bankasından geliyordu ve orada bırakmak zorunda kaldığım eşyanın bedelinin bana ödeneceği yazıyordu. İşte o zaman kalbim duracaktı." Güngör ertesi gün İzmir'e gidip merkez bankasından tahsilatı yapmış oradan Aydın'a geçmiş bağ kur, sigorta borçlarını ödemiş. Kalan parayla dükkana malzeme almış bir de ayağını yerden kesecek bir araba. Hazır para çabuk biter, iş olmayınca para da bitmiş. Güngör'e yine gurbet gözükmüş. Bu kez gittiği yer Kazakistan. Giderken de dükkanı kalfasına emanet etmiş. Bir yıl sonra döndüğünde dükkanda ne malzeme var ne de malzemenin bedeli. Üstelik borç yığılmış. Borçları ödemiş, dükkanı bu sefer sağlam tanıdığı bir dostuna bırakarak Kazakistan'a dönmüş. Bu gidişinde 5 yıl kalmış ve 2006 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yapmış. Türkiye'de de işler açıldığı için artık yurt dışına gitmesine gerek kalmamış. Güngör bu yıl bağlı bulunduğu odanın yönetimine talip olmuş ve yapılan seçimler sonucunda da başkan seçilmiş. Amacı odadaki tüm esnaf arkadaşlarının birlik ve beraberlik içerisinde olması. "Bana oy veren vermeyen tüm meslektaşlarıma, dostlarıma sizin aracılığınızla da seslenmek istiyorum. Aynı mesleği yapıyoruz dertlerimiz sorunlarımız ortak. Bunları da birlikte aşacağız, birlikte başaracağız." Güngör'ün Sökelilere de bir mesajı var; "Lütfen evdeki her işi kendiniz yapmaya çabalamayın. Elektrik enerjisiyle uğraşmak uzmanlık ister. Size basit görünen bir arıza yaptığınız ufak bir hatayla canınıza mal olabilir. Bu işleri çevrenizde adı elektrikçiye çıkmış kişilere de yaptırmayın. Onların yapacağı hatadan yine siz sorumlu olursunuz. Söke de bu konunun uzmanı yüzlerce esnaf meslektaşım var ve size bir telefon kadar uzaktalar. Bu arkadaşlar sorunlarınızı çözer ve siz rahat edersiniz. Unutmayın sağlık ve yaşam her şeyden daha değerlidir." Güngör ustamın oğlunun adını verdiği Mert Elektrik'te tesisat, tadilat, arıza, montaj vb. işler yapılıyor. Fotoğraflarda numarası yazıyor. Bakalım sözünü ettiğin kadar güleç yüzlü mü diye merak ediyorsanız; Mert Elektrik Yenicami mahallesi Filinta sokakta. Güngör'le karşılaştığınızda benim gibi pozitif elektrik alacağınızı garanti ederim. SABİH GÜZEL
ORTAK  NOKTAYI  PAYLAŞMANIN  MUTLULUĞU Doğup büyüdüğümüz yerlerden uzaklara gittiğimizde kendimizi yalnız ve kimsesiz hissederiz. Okumak için gittiysek ilk fırsatımızda ilimizden, ilçemizden kimseleri bulmaya çalışırız. Bu buluşmaları kolaylaştırmak için dernekler bile kurulur. Büyük şehirlerde gezerken "...... köyü Yardımlaşma Derneği" türünden tabelalar mutlaka görmüşsünüzdür. Söke de Karadenizliler derneğinden başka Avşarlılar kahvesi buna bir örnektir. Askerlik yapanlar için söylüyorum, ilk gittiğinizde hemşeri bulmak için kaç kişiye memleketini sordunuz? İşte tüm bu arayışların temelinde çevremizdekilerle ortak bir noktayı paylaşmanın mutluluğu yatıyor. Karşımızdaki kişiyle ortak bir noktamız olduğunda kendimizi daha rahat daha mutlu hissediyoruz. İlk tanıştığımız kişilerle ortak noktamızı bulabilmek için karşılıklı onlarca soru sorarız. Bazen karşımızdaki kişi için erken karar verir, sorulan sorulardan sıkılır, bu kişiyle benim hiç bir ortak noktam olamaz diye oradan uzaklaşırız. Herkes beni fotoğrafçı olarak tanır. Telekom geçmişimi çok az kişi bilir. Gerçek mesleğimin elektrikçilik olduğunu bilen ise 3-5 kişiyi geçmez. Geçtiğimiz günlerde Güngör Gümüş ile tanıştığımda yazımın girişindeki olayı ben de yaşadım. Karşımda meslektaşım vardı ve onunla karşılaşmak, tanışmak, konuşmak beni çok mutlu etmişti. Güngör'ün güven veren duruşu ve samimi gülümsemesinin katkısı olduğunu eklemeliyim. Güngör aslen Sökenin Sayrakçı mahallesinden. Köy yaşamında gelecek göremediği için küçük yaşta Söke'ye gelmek istemiş. Babası her defasında olumsuz yanıt vermiş ama Güngör yılmamış. Sonunda direnmenin karşılığını almış ve 13 yaşında Söke'ye gelmiş. Babası Güngör'ün okuma isteğini de olumsuz yanıtlayınca bari bir meslek edineyim düşüncesiyle Ahmet Palabıyık'ın yanında elektrikçiliğe başlamış. Bina elektriği tesisatı işlerinde önce çırak sonra kalfa olmuş. Meslekte usta olduğunu hissedince biraz da gurbet havası koklayayım düşüncesiyle Lüleburgaz doğal gaz termik santralına elektrikçi olarak başvurmuş ve askerliğe kadar burada çalışmış. Her Türk genci gibi Güngör de askerlik dönüşü evlenmiş. Evlilik macerasını anlattı. Bu macerayı kısaca anlatmam gerekirse eşini defalarca istetmesine rağmen vermedikleri için kaçırmış ve ilk başta rıza göstermeyen kayınpederinin zamanla öz oğlu gibi olmuş. İnsan usta olur da dükkan açmaz mı? Güngör dükkan açmış ama işler kesat. Evi geçindirmek o dönemlerde zor iş. Lüleburgaz doğal gaz termik santralinin inşaatını yapan firma o dönemde Irak'ta iş almış. Güngör'e yurt dışı yolları gözükmüş ve 7-8 ay Irak'ta çalışmış. O arada Irak savaşı patlamış ve Türkiye'ye dönmek zorunda kalmış. İşler yine kötü geçim yine zormuş. Irak dönüşü gümrükte Irak'ta bırakmak zorunda kaldıkları eşyalarını yazmalarını istemişler. Güngör de orada bıraktığı eşyaları bir liste halinde yetkililere vermiş. "Bir gün dükkanda oturuyorum bağ kur, sigorta, kira borçlarını nasıl öderim diye düşünürken postacı sarı bir zarf getirdi. Biz de sarı zarf pek hayra yorulmaz. Kalbim hızlıca çarpmaya başladı. Zarfı hem açmak istiyorum hem de açmaya korkuyorum. Sonunda tüm cesaretimi topladım ve zarfı açtım. Zarf merkez bankasından geliyordu ve orada bırakmak zorunda kaldığım eşyanın bedelinin bana ödeneceği yazıyordu. İşte o zaman kalbim duracaktı." Güngör ertesi gün İzmir'e gidip merkez bankasından tahsilatı yapmış oradan Aydın'a geçmiş bağ kur, sigorta borçlarını ödemiş. Kalan parayla dükkana malzeme almış bir de ayağını yerden kesecek bir araba. Hazır para çabuk biter, iş olmayınca para da bitmiş. Güngör'e yine gurbet gözükmüş. Bu kez gittiği yer Kazakistan. Giderken de dükkanı kalfasına emanet etmiş. Bir yıl sonra döndüğünde dükkanda ne malzeme var ne de malzemenin bedeli. Üstelik borç yığılmış. Borçları ödemiş, dükkanı bu sefer sağlam tanıdığı bir dostuna bırakarak Kazakistan'a dönmüş. Bu gidişinde 5 yıl kalmış ve 2006 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yapmış. Türkiye'de de işler açıldığı için artık yurt dışına gitmesine gerek kalmamış. Güngör bu yıl bağlı bulunduğu odanın yönetimine talip olmuş ve yapılan seçimler sonucunda da başkan seçilmiş. Amacı odadaki tüm esnaf arkadaşlarının birlik ve beraberlik içerisinde olması. "Bana oy veren vermeyen tüm meslektaşlarıma, dostlarıma sizin aracılığınızla da seslenmek istiyorum. Aynı mesleği yapıyoruz dertlerimiz sorunlarımız ortak. Bunları da birlikte aşacağız, birlikte başaracağız." Güngör'ün Sökelilere de bir mesajı var; "Lütfen evdeki her işi kendiniz yapmaya çabalamayın. Elektrik enerjisiyle uğraşmak uzmanlık ister. Size basit görünen bir arıza yaptığınız ufak bir hatayla canınıza mal olabilir. Bu işleri çevrenizde adı elektrikçiye çıkmış kişilere de yaptırmayın. Onların yapacağı hatadan yine siz sorumlu olursunuz. Söke de bu konunun uzmanı yüzlerce esnaf meslektaşım var ve size bir telefon kadar uzaktalar. Bu arkadaşlar sorunlarınızı çözer ve siz rahat edersiniz. Unutmayın sağlık ve yaşam her şeyden daha değerlidir." Güngör ustamın oğlunun adını verdiği Mert Elektrik'te tesisat, tadilat, arıza, montaj vb. işler yapılıyor. Fotoğraflarda numarası yazıyor. Bakalım sözünü ettiğin kadar güleç yüzlü mü diye merak ediyorsanız; Mert Elektrik Yenicami mahallesi Filinta sokakta. Güngör'le karşılaştığınızda benim gibi pozitif elektrik alacağınızı garanti ederim. SABİH GÜZEL
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sokeolay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.