İÇİMİZDEN BİRİ'NİN BUGÜNKÜ KONUĞU SOYADININ HAKKINI VEREN BİRİ; SÜLEYMAN YÖRÜK

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.08.2022 - 09:29, Güncelleme: 01.08.2022 - 09:29
 

İÇİMİZDEN BİRİ'NİN BUGÜNKÜ KONUĞU SOYADININ HAKKINI VEREN BİRİ; SÜLEYMAN YÖRÜK

"BİZ TÜRK'ÜZ, YÖRÜKLÜĞÜMÜZLE ÖVÜNÜRÜZ" Türklerin Anadolu'ya gelişi Orta Asya'dan büyük göçle başlar. Atalarımız bundan yüzyıllar önce Orta Asya'nın çorak topraklarından Anadolu'nun yeşil ve verimli topraklarına gelip konmuşlar. Özellikle konmuşlar dedim çünkü göçebelikleri uzun yıllar sürmüş. Yerleşik yaşama geçişleri 100 - 150 yıllık bir zamanı kapsar. Kendileri atlarına biner, yüklerini develere sarar ve keçilerini önlerine katıp yayla yayla, ova ova dolaşırlarmış. Günümüzde bu geleneği sürdüren çok az aile kaldı. Yerleşik  hayata geçenler de keçi ya da deve gördüklerinde heyecanlanıyor, genlerinde taşıdıkları yörüklük kabarıyor ve damarlarında akan kan daha hızlı akmaya başlıyor. Özümüze baktığımızda Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu'da herkes kendisini Yörük olarak ifade eder. Yörük olmak bir ayrıcalıktır. Yörük olmak ülkeyi ve vatanı sevmektir. Yörük olmak onurdur. Süleyman Yörük soyadının hakkını veren bir Yörük'tür. Süleyman doğma büyüme Yenicamili. Sohbetimizde Yenicami Mahallesi'nin özelliklerinden, güzelliklerinden, samimiyetinden, dostluğundan söz etti. Düğünde birlikte oynadıklarından, cenazede birlikte ağladıklarından, sorun ve dertleri paylaşıp mutluluğu birlikte yaşadıklarından bahsettikçe kıskanmadım desem yalan olur. Karşımdaki binalardan kimseyi tanımadığım gibi oturduğum sitede selamlaşıp konuştuğum kişi sayısı 10'u geçmez. Çünkü hepimiz buraların yabancısıyız ve birbirimize inanacak güvenecek kadar birbirimizi tanımıyoruz. Güven deyince Süleyman'ın yeşil gözleriyle karşılaşan her insan, kendisinde bir sorun yoksa Süleyman'ın güvenilir bir insan olduğunu hissedecektir. Süleyman okul tatillerinde traktör yedek parçaları satan dükkanlarda çırak olarak ticaret hayatındaki ilk eğitimlerini almış. Bu arada babası dedesi tarafından alınan 1955 model paketleme makinesiyle çevrede iş yapmaya başlamış. Henüz 13-14 yaşlarındayken bu traktörün direksiyonuna geçen Süleyman eğitim hayatı bittiğinde kendisini tümüyle bu işe adamış. Hasat zamanları neredeyse traktörün üzerinde uyumuş ve hem kendini hem de işleri geliştirmiş. 2001 yılında da 3 kardeş "OĞUZ TARIM"ı kurmuşlar. Yıllar önce bir makineyle başladıkları işe şu anda 11 makineyle devam ediyorlar. Görüşmeyi yaptığımız gün yeni bir silaj makinesi daha almışlar. Makineler pahalı olduğu için dövizle borçlanmışlar. "Önümüzü tam göremesek de işleri sürdürebilmek için yatırım yapmamız gerekiyor. Ticarette kar ve zarar ikiz kardeştir. Ticaret yapıyorsak bu iki kardeşe katlanmamız gerekiyor" diyor. Oğuz Tarım, hayvancılığın yanı sıra, arpa, buğday, mısır, yonca gibi yem türü tarım ürünlerinin hasat ve paketlemesini yapıyor. Yıllardır bu işi yaptıkları için Çanakkale'ye, Tekirdağ'a, Konya'ya yani tarımın yoğun yapıldığı her yere hizmet veriyorlar. Ticarette kendini tanıtmak, kanıtlamak ve güven sağlamak gerçekten çok önemli. Hayvancılık yaptıkları büyük bir çiftlik var. Büyük baş kesim hayvanlarını küçükken alıp besleyip büyütüp satıyorlar. 2019 yerel seçimlerinde Belediye Meclis üyesi seçilen Süleyman 2 yıl belediye iştiraki Lima işletmesinin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmış. Borçlu olarak devraldığı işletmeyi aldığı kararlar ve getirdiği yeniliklerle iki yılda karlı bir kuruluş haline getirmiş. Süleyman Yörük Lima ile ilgili düşüncelerini "Ticareti bilmek ile ticaret yapmak farklı konulardır. Ticareti bilmek kar ve zararı hesap etmek, yönettiğiniz kuruluşu her zaman kar ettirmek için çalışmaktır. Özellikle bu kuruluş size emanet edilen ve Söke halkından toplanan paraların kullanıldığı bir kuruluşsa buna daha çok dikkat edersiniz. Bir memurun ya da çalışanın pazardan, marketten yaptığı alış verişi ticaret yapmak olarak değerlendirebiliriz. Siz böyle bir kuruluşu ticareti bilen değil ticaret yaptığını sanan kişilere emanet ederseniz Söke halkına haksızlık yapmış olursunuz. Özellikle devlette ve belediyelerde liyakatin önemi burada ortaya çıkıyor. Ben küçüklüğümden beri ticaretin içerisindeyim ve ticareti biliyorum. Görev yaptığım 2 yıl süresince Lima benim için kardeşlerimle ortak olduğum şirketten daha önemliydi. Çünkü orası bana emanetti." diyerek anlatıyor. Süleyman ticarette verilen sözün çok önemli olduğunu, sözünüzün arkasında durduğunuz sürece de yaptığınız bir iş de zarar bile etseniz sonraki işlerde bu zararı telafi edeceğinizi söylüyor. Bunun üniversitede değil hayat okulunda öğrenildiğine inanıyorum. Süleyman ve kardeşleri "ALPARSLAN 1071" adını verdikleri bir de pehlivan deve besliyorlar. 3 yaşında aldıkları deve şu anda 11 yaşına gelmiş. Kupa güreşleri yapıyor ve büronun bir köşesi Alpaslan 1071'in aldığı kupalarla dolu. Deve güreşlerini zamanım oldukça takip etmeye çalıştığım için önümüzdeki yıl gidecekleri güreşlere beni de davet ettiler. Sanırım bolca Alpaslan 1071 fotoğrafı çekeceğim. Süleyman söylediği her sözün ve yaptığı her işin arkasında duruyor. "Hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmadım, yapmam da. Allah'tan başka kimseden de korkum yok. Kimseye muhtaç olmadan bir hayat sürmek istiyorum. Bunu gerçekleştirebilirsem ne mutlu bana..." diyor. Süleyman'la yaklaşık 3 saatlik konuşma yaptık ve zorunluluktan kesmek zorunda kaldık. Doyulmaz sohbeti tekrarlamak için sözleştik. Çünkü onunla konuşurken insan huzur buluyor. Konuştukça rahatlıyor. Şimdi Oğuz Tarım nerede diye soracaksınız. Söke Sulama Birliğinin yanında. İşiniz vardır yoktur yine de uğrayın. Orada gerçek Yörükler var. SABİH GÜZEL  

"BİZ TÜRK'ÜZ, YÖRÜKLÜĞÜMÜZLE ÖVÜNÜRÜZ"

Türklerin Anadolu'ya gelişi Orta Asya'dan büyük göçle başlar. Atalarımız bundan yüzyıllar önce Orta Asya'nın çorak topraklarından Anadolu'nun yeşil ve verimli topraklarına gelip konmuşlar. Özellikle konmuşlar dedim çünkü göçebelikleri uzun yıllar sürmüş. Yerleşik yaşama geçişleri 100 - 150 yıllık bir zamanı kapsar. Kendileri atlarına biner, yüklerini develere sarar ve keçilerini önlerine katıp yayla yayla, ova ova dolaşırlarmış. Günümüzde bu geleneği sürdüren çok az aile kaldı. Yerleşik  hayata geçenler de keçi ya da deve gördüklerinde heyecanlanıyor, genlerinde taşıdıkları yörüklük kabarıyor ve damarlarında akan kan daha hızlı akmaya başlıyor. Özümüze baktığımızda Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu'da herkes kendisini Yörük olarak ifade eder. Yörük olmak bir ayrıcalıktır. Yörük olmak ülkeyi ve vatanı sevmektir. Yörük olmak onurdur. Süleyman Yörük soyadının hakkını veren bir Yörük'tür.

Süleyman doğma büyüme Yenicamili. Sohbetimizde Yenicami Mahallesi'nin özelliklerinden, güzelliklerinden, samimiyetinden, dostluğundan söz etti. Düğünde birlikte oynadıklarından, cenazede birlikte ağladıklarından, sorun ve dertleri paylaşıp mutluluğu birlikte yaşadıklarından bahsettikçe kıskanmadım desem yalan olur. Karşımdaki binalardan kimseyi tanımadığım gibi oturduğum sitede selamlaşıp konuştuğum kişi sayısı 10'u geçmez. Çünkü hepimiz buraların yabancısıyız ve birbirimize inanacak güvenecek kadar birbirimizi tanımıyoruz. Güven deyince Süleyman'ın yeşil gözleriyle karşılaşan her insan, kendisinde bir sorun yoksa Süleyman'ın güvenilir bir insan olduğunu hissedecektir.

Süleyman okul tatillerinde traktör yedek parçaları satan dükkanlarda çırak olarak ticaret hayatındaki ilk eğitimlerini almış. Bu arada babası dedesi tarafından alınan 1955 model paketleme makinesiyle çevrede iş yapmaya başlamış. Henüz 13-14 yaşlarındayken bu traktörün direksiyonuna geçen Süleyman eğitim hayatı bittiğinde kendisini tümüyle bu işe adamış. Hasat zamanları neredeyse traktörün üzerinde uyumuş ve hem kendini hem de işleri geliştirmiş. 2001 yılında da 3 kardeş "OĞUZ TARIM"ı kurmuşlar. Yıllar önce bir makineyle başladıkları işe şu anda 11 makineyle devam ediyorlar. Görüşmeyi yaptığımız gün yeni bir silaj makinesi daha almışlar. Makineler pahalı olduğu için dövizle borçlanmışlar. "Önümüzü tam göremesek de işleri sürdürebilmek için yatırım yapmamız gerekiyor. Ticarette kar ve zarar ikiz kardeştir. Ticaret yapıyorsak bu iki kardeşe katlanmamız gerekiyor" diyor.

Oğuz Tarım, hayvancılığın yanı sıra, arpa, buğday, mısır, yonca gibi yem türü tarım ürünlerinin hasat ve paketlemesini yapıyor. Yıllardır bu işi yaptıkları için Çanakkale'ye, Tekirdağ'a, Konya'ya yani tarımın yoğun yapıldığı her yere hizmet veriyorlar. Ticarette kendini tanıtmak, kanıtlamak ve güven sağlamak gerçekten çok önemli. Hayvancılık yaptıkları büyük bir çiftlik var. Büyük baş kesim hayvanlarını küçükken alıp besleyip büyütüp satıyorlar.

2019 yerel seçimlerinde Belediye Meclis üyesi seçilen Süleyman 2 yıl belediye iştiraki Lima işletmesinin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmış. Borçlu olarak devraldığı işletmeyi aldığı kararlar ve getirdiği yeniliklerle iki yılda karlı bir kuruluş haline getirmiş. Süleyman Yörük Lima ile ilgili düşüncelerini "Ticareti bilmek ile ticaret yapmak farklı konulardır. Ticareti bilmek kar ve zararı hesap etmek, yönettiğiniz kuruluşu her zaman kar ettirmek için çalışmaktır. Özellikle bu kuruluş size emanet edilen ve Söke halkından toplanan paraların kullanıldığı bir kuruluşsa buna daha çok dikkat edersiniz. Bir memurun ya da çalışanın pazardan, marketten yaptığı alış verişi ticaret yapmak olarak değerlendirebiliriz. Siz böyle bir kuruluşu ticareti bilen değil ticaret yaptığını sanan kişilere emanet ederseniz Söke halkına haksızlık yapmış olursunuz. Özellikle devlette ve belediyelerde liyakatin önemi burada ortaya çıkıyor. Ben küçüklüğümden beri ticaretin içerisindeyim ve ticareti biliyorum. Görev yaptığım 2 yıl süresince Lima benim için kardeşlerimle ortak olduğum şirketten daha önemliydi. Çünkü orası bana emanetti." diyerek anlatıyor.

Süleyman ticarette verilen sözün çok önemli olduğunu, sözünüzün arkasında durduğunuz sürece de yaptığınız bir iş de zarar bile etseniz sonraki işlerde bu zararı telafi edeceğinizi söylüyor. Bunun üniversitede değil hayat okulunda öğrenildiğine inanıyorum.

Süleyman ve kardeşleri "ALPARSLAN 1071" adını verdikleri bir de pehlivan deve besliyorlar. 3 yaşında aldıkları deve şu anda 11 yaşına gelmiş. Kupa güreşleri yapıyor ve büronun bir köşesi Alpaslan 1071'in aldığı kupalarla dolu. Deve güreşlerini zamanım oldukça takip etmeye çalıştığım için önümüzdeki yıl gidecekleri güreşlere beni de davet ettiler. Sanırım bolca Alpaslan 1071 fotoğrafı çekeceğim.

Süleyman söylediği her sözün ve yaptığı her işin arkasında duruyor. "Hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmadım, yapmam da. Allah'tan başka kimseden de korkum yok. Kimseye muhtaç olmadan bir hayat sürmek istiyorum. Bunu gerçekleştirebilirsem ne mutlu bana..." diyor.

Süleyman'la yaklaşık 3 saatlik konuşma yaptık ve zorunluluktan kesmek zorunda kaldık. Doyulmaz sohbeti tekrarlamak için sözleştik. Çünkü onunla konuşurken insan huzur buluyor. Konuştukça rahatlıyor.

Şimdi Oğuz Tarım nerede diye soracaksınız. Söke Sulama Birliğinin yanında. İşiniz vardır yoktur yine de uğrayın. Orada gerçek Yörükler var.

SABİH GÜZEL  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sokeolay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.