Söke Ovası’nda bu yıl üretim dengesi tamamen değişti.
Pamuk tarlaları buğdayla doldu, üretici yönünü değiştirdi.
Söke Ovası’nın 'Beyaz Altın'ın yerini sarı buğday başakları aldı.
Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri’nin açıklamasına göre, Söke Ovası’nda bu yıl tam 300 bin dekar alanda buğday ekimi yapılacak.
Evet, yanlış duymadınız! Tam 300 bin dekar.. Söke tarihinde görülmemiş bir rakam bu.
ÜRETİCİ YİNE YALNIZ MI KALACAK?
Ancak asıl mesele şimdi başlıyor.
Bu kadar buğdayı kim alacak?
Nerede depolanacak?
Bugün herkes “su kısıtlaması”nı konuşuyor, ama yarın kapıya dayanacak asıl sorun bu olacak.
Çünkü Söke’de buğdayı alacak, depolayacak tesis yok.
Pamuk için kurulmuş düzen, buğdaya hazır değil.
Üretici ürününü harmandan sonra nereye koyacak?
Geçmiş yıllarda olduğu gibi kamyonlara yükleyip İzmir’e, Aydın’a, Germencik’e, Milas’a mı gidecek yine?
Bu kadar buğdayın sonrası ne olacak?
Suyun planı yapılıyor, barajların seviyesi konuşuluyor, ama buğdayın kaderi masada yok.
300 bin dekar ekim, 200 bin tondan fazla buğday üretimi demek.
Bu kadar buğday ekiminin arkasında bir plan yoksa, Mayıs ayında bu ova “bereketin değil, belirsizliğin ovası” olabilir.
Ama bu değişim, sadece tarlada kalmamalı.
Depolama, alım ve fiyat politikaları bugünden konuşulmalı.
Üretici sadece “ek” denilerek yönlendirilmemeli, “ne yapacağını” da bilerek yol almalı.
Söke’nin üreticisi üretiyor. Ama artık şu sorunun cevabını da duymak istiyor; “Bu kadar buğdayı kim alacak?”
Söke buna hazır mı?
HÜSEYİN IŞIK
