Her dört yılda bir yaşanan o klasik tabloyu yine görüyoruz.
Takdir Komisyonları masa başına oturuyor, vatandaşın arsasına, taşınmazına ne değer biçileceğine karar veriyor.
Hem de öyle rakamlar ortaya çıkıyor ki insanın aklı almıyor.
Ekonomik kriz ortada…
İnşaat sektörü durma noktasında…
Alım gücü günden güne eriyor…
Buna rağmen arsa metrekare birim değerlerinde yüzde iki bin, yüzde üç bin, hatta daha fazla artış yapılıyor!
Peki bu artışın arkasında ne var?
Hangi somut gelişme?
Hangi ekonomik gerekçe?
Ortada ne yeni bir imar planı var…
Ne altyapıyı değiştirecek bir yatırım…
Ne de bölgenin değerini katlayacak bir gelişme…
Tam tersine, inşaat sektörü krizde,
Konut satışları durmuş durumda,
Ciddi bir talep daralması yaşanıyor.
Buna rağmen belediyeler ellerini ovuşturuyor.
Çünkü ne kadar yüksek değer biçerlerse, o kadar fazla vergi toplayacaklar.
Herkes "hukuk devleti" diyor ama yapılan uygulama hukukun tamamen dışına taşmış durumda.
Emlak vergisinin temelinde, vatandaşın ödeme gücü esas alınır.
Yani vatandaşa yük bindirilmeden önce, cebine, gelirine, piyasa koşullarına bakılır.
Ancak masa başında alınan keyfi kararlarla, vatandaşa öyle ağır yükler getiriliyor ki, ödemesi neredeyse imkânsız hâle geliyor.
Bir de göz ardı edilen yasal bir sınır var.
Emlak Vergisi Kanunu diyor ki;
Son dört yılın toplam yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış yapılabilir.
Peki bakalım, geçtiğimiz dört yılın yeniden değerleme oranları ne olmuş:
— 2021 yılı: yüzde 36,20
— 2022 yılı: yüzde 122,93
— 2023 yılı: yüzde 58,46
— 2024 yılı: yüzde 43,93
Toplam yüzde 261,52
Bunun yarısı ise yüzde 130,76
Yani, yasal olarak en fazla yüzde 130,76 oranında artış öngörülebilir.
Fakat bizim Takdir Komisyonları bu oranın kat kat üzerine çıkarak, yüzde iki bin, üç bin gibi uçuk artışlar yapıyor.
Hem de hiçbir gerekçe göstermeden.
Hukuki dayanak yok…
Ekonomik analiz yok…
Piyasa araştırması yok…
Sadece kağıt üzerinde uçuşan hayali rakamlar var.
Sonuç ne oluyor?
Vatandaş isyan ediyor, dava açıyor, mahkemelerin kapısını aşındırıyor.
Ne için?
Adalet için…
Hakkaniyet için…
Çünkü emlak vergisindeki bu fahiş artışlar, bırakın ödeme gücünü, insanların yaşam gücünü bile zorluyor.
Birçok kişi henüz durumun farkında değil.
Ama önümüzdeki yıl emlak vergisi için belediyeye gittiklerinde, acı gerçekle yüzleşecekler.
Asıl isyan o zaman başlayacak ama iş işten geçmiş olacak.
Önümüzdeki dört yıl için geçerli olacak bu fahiş rakamların bir aylık askı süreci 25 Haziran itibariyle başladı.
Sayın Belediye yetkilileri,
Değerli Takdir Komisyonları…
Lütfen,
Vatandaşın ekonomik durumunu,
Piyasanın gerçeklerini görmezden gelmeyin.
Hukukun sınırları içinde kalın.
Masa başında uçuk rakamlarla değil,
Sahada yapılan araştırmalarla,
Objektif kriterlerle karar verin.
Unutmayın…
Adaletin kantarı bozulursa, toplumun temeli sarsılır.
Siz siz olun,
Vatandaşı ezmeyin…
Saygılarımla…
Hüseyin Işık