ÇORBADA HERKESİN TUZU OLSUN
Son dönemlerde sıkça kullanılan bir deyim var, "mış" gibi yapmak. Bir işi yapar"mış" gibi yapıyoruz, sözü söyler"miş" gibi yapıyoruz. Bu şekilde davranarak görevimizi yapmış olmanın rahatlığıyla kendimizi mutlu hissediyor fakat gerçekte hem kendimizi hem de çevremizi kandırdığımızı fark etmiyoruz. Bir şeyi yapmak ile yaparmış gibi yapmanın arasındaki farkı anlamaktan da çoğunlukla uzağız.
Elbette hepimiz böyle değiliz. İçimiz de bir işi gerçekten hakkını vererek yapan onlarca kişi var. Ekrem Erdem de yaptıklarıyla ve yapmak istedikleriyle toplumdaki bu ayrıcalıklı kişilerden.
Ekrem aslen Rize'nin Kalkandere ilçesinden. Oralardan kalkıp gelip Söke'ye yerleşmişler ve inşaat işleriyle uğraşmışlar. Ekrem kendisinden fazla söz etmek istemedi. "Tanıyanlar beni bilir. Tanımayanlar da lütfen buyursun derneğimize gelsin. Yaptıklarımızı görsünler, çayımızı içsinler. Bir insanı yaptıklarını bilmeden, onunla konuşmadan tanıyamazsınız" diyor ve bu sözlerine katılmamak elde değil.
Ekrem'in milliyetçi kişiliğini tanıyanlar iyi bilir. Vatan, bayrak ve Atatürk Ekrem'in en üstün tuttuğu değerler. Bayrak sevgisinin yüceliğinden olacak bir gün bayrak asarken kimsenin çıkmaya cesaret edemediği yerden düşmüş ve ayağı kırılmış. Uzun süre tedavi görmüş ve bu tedavi esnasında engelli kişilerin sorunlarını bire bir yaşamış. Engelliler için bir şeyler yapma gereğini hasta yatağında düşünmeye başlamış. Daha önceden de yardım severliğiyle tanınan Ekrem iyileştikten sonra dernek kurmaya karar vermiş ve bu fikrini arkadaşlarına açmış. 2019 yılında dernek kuracak yeterli sayıyı bulduklarında müracaatlarını yaparak derneği kurmuşlar. İlk başta kurucu üyelere yola çıkan derneğin şu anda 67 aktif üyesi varmış.
Ege Kimsesizler, Sokak Çocukları ve Engelliler Derneği'nin Genel Merkezi Söke'de ve başka şubesi yok. Derneğin Genel Başkanlığını yapan Ekrem başka şube açmayacaklarını, hiç bir federasyon ya da konfederasyona üye olmayacaklarını özellikle belirtiyor. Söke'den Türkiye'nin her tarafına ulaşabildiklerini bunu yaparken de kişisel ilişkilerini kullandığını belirten Ekrem, dernek kurulmadan ve kurulduktan sonra Türkiye genelinde 6 milyondan fazla kişiye yardım götürdüklerini mutlulukla anlatıyor.
Bu yardımları yerlerine ulaştırırken kendisine yardımcı olan tüm herkese Söke Olay aracılığıyla tekrar teşekkür eden Ekrem yaptıklarını kendisine görev edinmiş. Sabah çocuklarını okula bıraktıktan sonra acil gideceği bir yer yoksa derneğe geliyor ve yardım talebi için gelenlerle ilgileniyor. Görüşmek için belirlediğimiz saatte dernek binasında yardıma ihtiyaç duyanlar, Ekrem'in deyimiyle misafirler olduğu için yarım saat kadar beklemek zorunda kaldık. Ekrem nezaketi ve güler yüzüyle gelen tüm misafirleriyle tek tek ilgilendi. Onların memnun olarak ayrılması için elinden gelen tüm çabayı gösterdi. Görüşmemiz süresince de gelen misafirler ve gelen telefonlar yüzünden beklemek zorunda kaldım. Bekleme esnasında gelen misafirleri gözlemlediğimde, gelen kişilerin dernek binasını benimsediklerini, çok rahat geldiklerini ve Ekrem'i bir kardeş, abi, amca, evlat kısaca ailelerinden birisi gibi gördüklerini hissettim. Toplumda kendisini kimsesiz, muhtaç ve ezilmiş olarak niteleyen bu insanlara bu güveni ve sıcaklığı verdiği için Ekrem'i kutluyorum.
Yardım için toplanan malzemeler gönüllük esasına göre toplanıyor. Söke çarşı esnafından ve yardım severlerden derneğe dönem dönem giysi, kuru gıda ve kırtasiye malzemeleri geliyor ve toplanan bu malzemeler Ekrem ve dostları tarafından yerlerine ulaştırılıyor. Türkiye'nin her tarafına yardım ulaştırdığından söz etmiştim. O yardımlar da yardımı yapacak kişi ile yardımı dağıtacak kişileri buluşturarak yapıyor. Eğer yardım yapılacak yerde yardımı dağıtacak kimse yoksa iş yine Ekrem'e düşüyor. Türkiye'nin bir ucu da olsa oraya gidip yardımı kişilere ulaştırıyor. Van depreminde Söke'den topladığı yardım malzemesini götüren tırla birlikte Ekrem de gitmiş ve yerine ulaşmasını sağlamış.
Eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldığından eğitime çok önem veriyor. Şu anda 23 öğrenci okuttuklarını belirten Ekrem, daha önce okuttuğu öğrencilerden mezun olup çalışanların yeni okuttukları öğrencilere burs sağladığını söyledi.
Ekrem'in hayalleri içerisinde Söke'de kimsesizlerin, sokak çocuklarının, engelli ve yaşlıların barınabileceği bir bina yapmak var. Ayrıca bir aşevi kurarak sabah ve akşamları ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek dağıtabilmeyi istiyor.
Ekrem'in "mış" gibi yapmadığını ve yaptığı iş gönüllülük esasında olmasına rağmen bunu bir görev gibi yerine getirdiğini, insanları mutlu etmenin ne kadar mutluluk verici bir şey olduğunu hem gördüm hem anlatmaya çalıştım. Siz de böyle bir mutluluk yaşamak istiyorsanız çorbaya tuz atın. Dernek binasına gidin, Ekrem'le tanışın. Onun misafirleri sizin de misafirleriniz olsun. Dernek binasının Tuntaş pasajının 1. katında olduğunu da sırası gelmişken söyleyeyim.
Ekrem yardımlar için en çok gerekli malzemeleri söyledi ama onları buraya yazmayacağım. Sadece şunu söyleyeceğim. Ekrem'in sizin desteğinize ihtiyacı var. Siz destek verdiğiniz zaman o malzemelerin hepsinin temin edileceğini biliyorum.
Dertler ve sorunlar paylaşıldıkça küçülür, mutluluk paylaşıldıkça büyür.
Haydi paylaşmaya...
SABİH GÜZEL - SÖKE OLAY
