İÇİMİZDEN BİRİ ; MEHMET YÖRÜK

İÇİMİZDEN BİRİ ; MEHMET YÖRÜK

KİTLELER  ÖNDERLERİYLE  TOPLUM  OLURLAR

Tarih boyunca ülkelere hatta dünyaya yön veren; fikir, davranış ve söylemleriyle tarihi değiştiren aileler gördük. Vermiş oldukları kararlarla topluma önderlik ettiler, geleceği şekillendirdiler. Dünya da ya da ülke yönetiminde değişiklikler yapamasalar da şehirlerimizde, ilçe ve kasabalarımızda da bu tür ailelere rastlamak mümkün. Söke'mizde de böyle aileler mevcut. Söke sorunlarıyla ilgilenen, yardım sever ailelerimiz var. Bu ailelerden birisi de Yörük ailesi. Yörük ailesi şimdiye kadar yaptıkları ve bundan sonra yapacaklarıyla adından çok söz ettirecek. Bugün bu ailenin saygın üyelerinden Mehmet Yörük'ü sizlere anlatmaya çalışacağım.

Mehmet abi doğma büyüme Yenicamili yani Sökeli. Kardeşlerinin en büyüğü olması nedeniyle henüz lise çağındayken çalışma yaşamına başlamış. O dönemde ki adıyla Ticaret Lisesinde okurken Muhasebeci (rahmetli) Hasan İnce'nin yanında önce staj görmüş ve Hasan beyin takdirini kazanarak yanında çalışmaya başlamış. Hepimiz usta - çırak ilişkilerinin sanayiye yani kol gücü ile çalışmaya has olduğunu sanırız. Gerçekte yapılan tüm mesleklerde usta - çırak ilişkisi vardır. Okul bizi teorik bilgilerle donatır. İş yerinde ise o işin pratiğini yaparak işi öğreniriz. Bize ustalık yapan kişi mesleğin inceliklerini ve püf noktalarını öğretir ki işimizi çok daha iyi yapalım. Mehmet abi de muhasebecilik konusunda Hasan İnce'den el almış, kendisi de Mustafa Çınar'a el vermiş. Muhasebecilik mesleğinin yazılmamış anayasasını uygulayarak Hasan İnce'den devraldığı büroyu gelecekte Mustafa Çınar'a devredecek.

Mehmet abiye geçmişteki yaşantısıyla ilgili sorular sorarken hiç "keşke" dediğiniz bir durum oldu mu diye sordum. Yaptığı, yaşadığı hayatta hiç bir zaman keşke dememiş. Sadece meslek yaşamına atılırken üniversiteye gidemediği için biraz buruk. O burukluğu da şu anda açık öğretim de okuyarak biraz hafifletmeye çalışıyor. "Erkek bir şekilde iş bulur, ekmeğini kazanır. Benim felsefem de kız çocuklarının mutlaka okuması ve kendi ayakları üzerinde durma düşüncesi var. Bu düşünceyle iki kızımı da okuttum ve ikisi de meslek sahibi oldu. Ne yapın edin, kız çocuğunuzu mutlaka okutun" diyor. Onun bu düşüncelerine katılmamak elde değil.

Mehmet abinin gelecekle ilgili büyük bir projesi yok. Mesleğini bir kaç yıl daha sürdürdükten sonra eşiyle, dostlarıyla en çok da torunlarıyla zaman geçirmeyi düşünüyor. Mehmet abinin torunları, kalbini de fethetmiş bürosunu da.. İki yakışıklı delikanlının ege usulü sarı yağlıklarla çekilen fotoğrafları Mehmet abinin her an baş ucunda. Dileğimiz tüm dedelerin ve büyük annelerin torunlarıyla sağlıklı bir şekilde zaman geçirmeleri..

Mehmet abiyle sohbetimiz genellikle Söke'nin geçmişi, şu anki hali ve geleceği üzerine oldu. Geçmişte Söke'nin çok güzel bir kent olduğunu belirten Mehmet abi "Eskiden Söke'yi herkes tanır herkes bilirdi. Söke, sanat, kültür, tarih, tarım yani her konuda zengindi. Ama Söke ne kendisini yenileyebildi ne de eski güzelliğini, zenginliğini koruyabildi. Aydın'ın tüm ilçeleri kendilerini geliştirdi ama Söke hep yerinde saydı. Ben buna sebep olarak Söke'nin değişim yaşatacak bir abi bulamamasına bağlıyorum. Abi derken mecazi anlamda söylüyorum. Bu kişi 25 yaşında da olabilir 40 da 60 da. Onun yapacağı abilik toplumu bir araya getirme, yeni projeler bulma ve Söke'yi güzel, mutlu ve yaşanabilir bir ilçe yapabilme düşüncesidir. Söke'yi yönetmek için aday olanlar söylemlerini seçildikten sonra unutmamalı. Verilen söz yerine getirilmeli. Eğer yerine getiremeyecekse insanların ve Söke'nin zamanını  boşa harcamamalı. Söke'nin en büyük kayıpları beyin ve maddi güç kaybı. Söke de kazananlar ya Kuşadası'n da ya da İzmir de oturuyor. Ben onları suçlamıyorum çünkü akşamları Söke de gidebileceğiniz bir yer yok. Aracınızla ya da aracınız olmadan ailenizle gezebileceğiniz, oturup bir şeyler içebileceğiniz bir yer maalesef Söke de yok."

Daha önce 3 dönem belediye meclis üyeliği yapan Mehmet Yörük son dönemlerde yapılan belediyeciliği bir tür miras yedilik olarak değerlendiriyor. Meclis üyeliği döneminde görev yapan belediye başkanlarının özel çabaları ve girişimleriyle Söke'nin çok şey kazandığını şimdi ise bunları tek tek kaybettiğini söylüyor. Yatırım yapılmadan, yatırımı geçtik belediyenin asli görevlerinin bile tam yerine getirilmediği dönemler yaşandığını örnek olarak da 18 yıldan beri Söke'nin alt yapısında bir değişiklik ya da yenilenme yapılmadığını söylüyor. "Elimizdeki değerlerin kıymetini bilmiyoruz. Priene gibi bir antik kentimiz, Doğanbey, Bafa gölü gibi doğal zenginliğimiz ve Beşparmak dağları gibi bakir tabiatımız var. Sökenin merkezindeki Kemalpaşa mahallesini değerlendiremedik, Söke çayı ıslahı hala soru işaretleri taşıyor. Suç başta yerel yönetimler olmak üzere hepimizde. Yerel yönetimleri seçen bizleriz" diyor. Peki bu sorunları nasıl aşarız diye sorduğumda ise "Herkes dürüst ve samimi olacak, Kendisini ve çevresini değil Söke'yi düşünecek. Kişisel çıkar gözetmeksizin el ele verirsek Sökelilerin aşamayacağı engel, çözemeyeceği sorun yoktur. Yeter ki isteyelim" diye cevap veriyor.

Mehmet abiyle sohbetimiz düşündüğümüzden uzun sürdü ve yer darlığından buraya yazamadığım bir çok şey konuştuk. Mehmet abi görmüş, yaşamış, örnek alınacak, fikirlerine saygı duyulacak yaşanmışlık ve siyaset tecrübesi olan birisi. Umarım  onunla aynı partiye üye olmayanlar da bunun farkına varırlar. Çünkü Mehmet abi "Sokakları temiz, parkları yeşil, trafik ve hava kirliliği sorunu olmayan, sokaklarında çocukların neşeyle oynadığı, ailelerin haftanın yorgunluğunu atabileceği piknik alanlarının olduğu yaşanabilir bir Söke hayal ediyor."

Bu hayal hepimizin..

SABİH GÜZEL

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.