Büyükşehir yine müdahale edip , kentin kaderi ile oynadı. Askerlik şubesinden bıraksan Seyda Fırat okulunun önünden geçip, Karayalçın köprüsünü bulamayacak bir arkadaşı kentin başına geçirdi. Siyasi tecrübe yok, idare deneyimi yok, bütçe yönetimi yok, hele personel sevk ve idaresi ise hiç olmayan birine ver bakalım kentin yönetimini ne olacak. Yazık bu kent bunlara reva görülmemeliydi ama egolar ve ben yaptım oldular maalesef devam ediyor. Merak etmeyin bir süre sonra o arkadaştan da yakınmalar başlar. Klasik bir dönem daha yaşayacağımız kesin gözüküyor. Bakın yerel yönetimler değerlendirmeye alınırken 3 başlık altıda değerlendirilir.             1.  Proje yönetimi            2.  Para yönetimi            3.  Personel yönetimi Tüm bunlardan sonra üretilen hizmetler fayda / maliyet hesapları üzerinden kontrol edilir ve yerindelik esaslarına göre devamına karar verilir. Son dokuz yıllık sürece baktığımızda Büyükşehir in tek projesi yokken, ilçenin ondan aşağı kalmasını beklemek hayal olur. Bu süreçte yıllık Büyükşehir in kentten götürdüğü paranın toplamı yıllık 80 milyon TL civarındadır. Yani Büyükşehir in toplam Söke ye  yatırım borcu 720 milyon TL. dir. Oysa çok ciddi sorunlarımız varken tek proje alamamamız gerçeği ortada duruyorken bu yeni yönetimin getirilmesi ayrı bir sıkıntı kaynağıdır. Bakın bugünden söylüyorum Tariş in olduğu bölge deprem fay hattı üzerindedir. Burada acile inşaat yasağı kararı alınmalı ve bu bölge yeniden planlanmalıdır. Ayrıca Kentin Mekansal planlaması çıkacak deprem haritalarına göre yeniden düzenlenmelidir. Bu yeni oluşan duruma göre ulaşım master planı yeniden yapılmalıdır.Bu konu çok detaylı bir şekilde Belediye meclisinde irdelenmeli ve Çevre Şehircilik bakanlığından destek alınmalıdır. Kentin yeniden planlanması elzemdir. Yerel yönetimin önündeki en önemli konulardan biri Borçlar meselesidir. Bu sorun hergeçen gün çığ misali büyümektedir. Bu yıl bütçeye gelecek ek maaş yüküyle birlikte borçların toplamı 500 milyon TL olacaktır. Şimdiden bu yapının çözümü için tedbirler alınmalıdır. Bir diğer sorunumuz fazla personel sorunudur. Yaklaşık 250 civarındaki personel fazlalığı çözülemezse sıkıntı daha da artacaktır. Hizmet üretmede ve proje üretmede sıkıntı çeken yerel yönetimin bu yükten kurtulması şarttır. Bunun için acı reçeteler uygulamak gerekirse uygulanmalıdır. Ama bunun da çaresi mevcuttur. Tıpkı borçların tasfiyesinde olduğu gibi doğru projeler ve doğru kadrolar göreve getirilirse. Bizim gibi ilçe belediyelerde Danışman adı altında kadrolar yoktur. Koordinatör adı altında da kadrolar yoktur. Böyle kadrolarla yandaşlarınızı doldurursanız bu işlerin altından kalkamazsınız. İki gün kanalizasyon temizleten adam sonra kendini Belediye Başkanı gibi görmeye başlar sıkıntı olur. Halkın parasını böyle harcayamazsınız. Bu kentin akıllı , bilime inanan , vizyon sahibi yöneticilere ihtiyacı var. Yoksa eline bütçeyi versen okuyamayacak cahillerle değil. Siyaset ciddi iştir , doğru kadrolarla bu kent tüm bu sıkıntıları atlatıp geleceğe güvenle bakabilir. Ama dediğim gibi Çarşamba pazarının üstünü kapatıp 400 esnaf bırakıp küçük düşünen başkanlara değil , Çarşamba pazarını geçmişteki 2400 esnafın yayıldığı Türkiye nin  2 . büyük pazarı yapacak ve turuzim destinasyon planlarına işletecek başkana ihtiyacı vardır.  Kısacası bugün geldiğimiz noktada yerel yönetim Büyük şehrin katkılarıyla tıkanmış durumdadır. Arıtması dahi çalışmayan bu kentin çıkışı da Söke Halkının kendi elindedir. Saygılarımla... Turgut Türkoğlu